Türkçe Ünlü Düşmesi: 40+ Örnekle Kolayca Anla!
Selam gençler, Türkçe dil bilgisi konularından biri olan ünlü düşmesi bazen kafa karıştırıcı gelebiliyor, değil mi? Ama hiç merak etmeyin, bugün bu konuyu öyle bir işleyeceğiz ki, bir daha asla zorlanmayacaksınız! Sanki sohbet ediyormuşuz gibi, gönül rahatlığıyla öğrenip uygulayabileceksiniz. Ünlü düşmesi, dilimizin akıcılığını sağlayan, kelimelerin daha doğal ve hızlı söylenmesine yardımcı olan çok önemli bir ses olayıdır. Aslında farkında olmadan günlük hayatta sürekli kullandığımız bir kural bu. Mesela, bir arkadaşınıza "Burnun çok tatlıymış" derken, aslında burun kelimesindeki "u" harfini düşürüp burnu şeklinde kullandığınızı biliyor muydunuz? İşte tam da bundan bahsediyoruz! Bu kuralı öğrenmek, hem konuşmanızda hem de yazmanızda sizi bir usta yapacak, garantisini veriyorum. Özellikle Türkçe derslerinde karşılaştığınız dil bilgisi sorularında ya da kendinizi daha doğru ifade etmek istediğinizde, ünlü düşmesinin ne kadar kilit bir rol oynadığını göreceksiniz. Bu makalede, ünlü düşmesinin ne olduğunu, hangi durumlarda meydana geldiğini ve sizin ödeviniz için de bolca, tam 40'tan fazla örnekle pekiştireceğiz. Sakın ha, sözlü notunuz 0 olmasın diye acele etmenize gerek yok, sakin olun ve bu rehberi dikkatlice takip edin. Hazırsanız, Türkçe'nin bu büyülü ses olayını birlikte keşfe çıkalım!
Ünlü Düşmesi Nedir? Temel Kuralı Kavrayalım
Arkadaşlar, gelelim işin temeline. Ünlü düşmesi dediğimiz şey, Türkçe'de iki heceli bazı kelimelere, ünlü harfle başlayan bir ek geldiğinde, kelimenin ikinci hecesindeki dar ünlünün (yani ı, i, u, ü harflerinden birinin) düşmesi olayıdır. Yani aslında bir nevi ses tasarrufu diyebiliriz buna. Dilimiz, kelimeleri daha kolay telaffuz edebilmek, konuşmayı daha akıcı hale getirmek için bazen sesleri "feda eder". Bu durum, çoğunlukla ikinci hecesinde dar ünlü bulunan isim veya fiil soylu kelimelerde karşımıza çıkar. Örneğin, akıl kelimesi iki heceli (a-kıl) ve ikinci hecesinde ı dar ünlüsü var, değil mi? Şimdi buna ünlüyle başlayan bir ek getirelim, mesela iyelik eki -ım. Normalde akıl-ım dememiz gerekirken, dilimiz bize "dur bir dakika, bu kulağa biraz tuhaf geliyor, o ı harfini düşürelim de daha cıvıl cıvıl olsun" der gibi, aklım oluyor! İşte bu kadar basit aslında, tek yapmamız gereken bu dar ünlüleri tanımak ve kuralı hatırlamak. Bu ses olayı, kelimelerin kökenlerine baktığımızda da oldukça sık rastladığımız bir durumdur. Aslında dilin doğal bir evrimidir diyebiliriz. Binlerce yıldır insanlar, kelimeleri daha kolay söylemek için bu tür değişiklikleri istemsizce yapmışlar ve bunlar zamanla dilin kuralı haline gelmiş. Bu yüzden ünlü düşmesi, sadece bir dil bilgisi kuralı olmanın ötesinde, Türkçe'nin canlı ve dinamik yapısını gösteren önemli bir örnektir. Bu olayı tam olarak kavradığımızda, Türkçe'nin ses uyumunu ve kelime yapısını daha iyi anlayacak, böylece yazım ve telaffuz hatalarını minimuma indireceksiniz. Unutmayın, bu kuralı adamakıllı öğrenmek, sadece derslerde değil, günlük hayatınızda da size büyük kolaylık sağlayacak. Haydi o zaman, bu temel kuralı aklımıza iyice kazıyarak bol bol örnek incelemeye geçelim!
Vücut Bölümlerinde Ünlü Düşmesi: Günlük Hayattan Örnekler
Şimdi gelelim hepimizin yakından tanıdığı, günlük hayatta sıkça kullandığımız kelimelere, özellikle de vücut bölümlerine. Bu kelimeler, ünlü düşmesini anlamak için mükemmel örnekler sunuyor, dostlar! Bakın, vücut bölümlerinin çoğu, iki heceli ve ikinci hecesinde dar ünlü barındırıyor. Onlara ünlüyle başlayan bir ek getirdiğimizde ne oluyor, hep birlikte görelim:
- Burun: Bu kelime, bu-run şeklinde iki hecelidir ve ikinci hecesinde u dar ünlüsü var. Şimdi buna bir sahiplik eki, mesela -u ekleyelim. Burun + u birleştiğinde, o ikinci hecedeki u harfi düşüyor ve karşımıza burnu çıkıyor. "Çocuğun burnu akıyordu." cümlesinde olduğu gibi. Gördünüz mü, ne kadar doğal duruyor? Burunu deseydik, kulağa garip gelirdi, değil mi?
- Boyun: Aynı şekilde, bo-yun da iki heceli ve ikinci hecesi u ile bitiyor. Ona -u ekini getirdiğimizde Boyun + u = boynu olur. "Zürafanın boynu çok uzundur." Ya da "Küçük çocuk annesinin boynuna sarıldı." Burada da boyun kelimesindeki u harfi güle güle diyor.
- Omuz: İki heceli bir diğer kelime: o-muz. Yine ikinci hecede u dar ünlüsü var. Hadi buna da -u ekini getirelim. Omuz + u = omzu. "Arkadaşının omzu ağrıyordu." veya "Yorgunluktan başını omzuna koydu." İşte mis gibi bir ünlü düşmesi daha!
- Göğüs: Gö-ğüs kelimesinin ikinci hecesindeki ü harfiyle tanışın. Buna -ü ekini getirdiğimizde Göğüs + ü = göğsü olur. "Kahramanın göğsü gururla kabardı." Bakın, göğüsü demiyoruz, değil mi? Türkçemizin güzelliği de buradan geliyor.
- Karın: Ka-rın kelimesinin ikinci hecesindeki ı dar ünlüsü düşmeye aday. Karın + ı = karnı. "Bebeğin karnı doydu." veya "Sabah karnım acıktı." diye gayet doğal bir şekilde söyleriz.
- Akıl: A-kıl kelimesinin ikinci hecesindeki ı dar ünlüsü de düşmeye bayılır. Akıl + ım = aklım. "Benim aklım hep sende kaldı." ya da "Bu sorunun cevabını aklımda buldum." Hep o ı harfi kayboluyor, görüyorsunuz.
- Beyin: Be-yin kelimesindeki i harfi de aynen diğerleri gibi gider. Beyin + i = beyni. "Olayı beyniyle çözdü." veya "İnsan beyni çok karmaşık bir organdır." Kimse beyini demez, değil mi?
- Ağız: Bu da sıkça kullandığımız bir kelime. A-ğız kelimesindeki ı dar ünlüsü, ünlüyle başlayan bir ek aldığında düşer. Ağız + ım = ağzım. "Ağzımdan çıkan kelimelere dikkat etmeliyim." veya "Çocuğun ağzı sulanıyordu."
- Geniz: Daha az kullanılan ama yine aynı kurala uyan bir kelime. Ge-niz kelimesindeki i düşer. Geniz + i = genzi. "Soğuk algınlığında genzi tıkanmıştı."
Gördüğünüz gibi, bu kelimelerle kurulan cümleler, ünlü düşmesi sayesinde çok daha akıcı ve kulağa hoş geliyor. Bu örnekleri iyi kavrarsanız, benzer kelimelerde ünlü düşmesi yapmaktan asla çekinmezsiniz. Hatta bir süre sonra bu kuralı düşünmeden, otomatik olarak doğru bir şekilde uyguladığınızı fark edeceksiniz. Denemesi bedava, arkadaşlar! Yeter ki bol bol okuyun ve konuşun.
Fiillerde Ünlü Düşmesi: Nasıl Meydana Gelir?
Şimdi gelelim fiillere, yani eylemleri ifade eden kelimelere. Ünlü düşmesi sadece isimlerde değil, bazı fiillerde veya fiil türetilirken de karşımıza çıkar. Bu durum genellikle bir isimden fiil türetilirken veya bazı fiil köklerine ekler gelirken meydana gelir. Hadi bakalım, bu konuya biraz derinlemesine inelim:
- Oyun: Evet, oyun kelimesi bir isimdir, ama ondan bir fiil türetirken ünlü düşmesi yaşanır. Oyun (o-yun) kelimesine -a yapım eki geldiğinde, oyun + a = oyna fiili oluşur. Burada u harfi düşer. "Çocuklar parkta neşeyle oynuyor." ya da "Hadi gel biraz oynayalım." diye kullanırız. Aslında "oyun eylemini yap" anlamından "oyna" eylemine geçişte o u sesinin düşmesi, kelimeye hem bir kıvraklık katıyor hem de telaffuzu kolaylaştırıyor. Düşünsenize, oyunayım demektense oynayayım demek çok daha pratik, değil mi?
- Sarı: Bu kelime bir renk adı, yani sıfat. Ama ondan bir fiil türetirken yine ünlü düşmesi görebiliriz. Sarı kelimesine -ar yapım eki geldiğinde, sarı + ar = sarar fiili oluşur (sararmak). Buradaki ı harfi düşer. "Yapraklar sonbaharda sararıyor." veya "Yüzü korkudan sararmıştı." Burada da sıfatın fiile dönüşümünde o ı sesinin kaybolması, kelimeye akıcılık katıyor. Sarıarmak demek oldukça zor ve garip olurdu, sizce de öyle değil mi?
- Ayırmak: Gelelim senin de bahsettiğin fiil köklerine. Ayırmak fiilinin kökü _ayır-'dır. Bu köke ünlüyle başlayan, özellikle de passiv (edilgen) yapan -ıl eki geldiğinde, kökteki ikinci hece dar ünlüsü düşer. Ayır + ıl = ayrıl (ayrılmak). Buradaki ı harfi düştü. "Arkadaşlar nihayet ayrıldı." veya "Şirketten ayrılmak zorunda kaldı." Fiil çekimlerinde de bu düşme korunur.
- Yoğurmak: Aynı şekilde, yoğurmak fiilinin kökü _yoğur-'dur. Buna da -ul eki geldiğinde, kökteki u dar ünlüsü düşer. Yoğur + ul = yoğrul (yoğrulmak). "Hamur iyice yoğruldu." veya "Hayat denen fırında defalarca yoğruluruz." Burada da u harfinin düşmesi, kelimenin telaffuzunu kolaylaştırıyor.
- Sıyırmak: Senin verdiğin örneklerden biri olan sıyrıl da bu kurala uyuyor. Sıyırmak fiilinin kökü _sıyır-'dır. Buna -ıl eki geldiğinde, kökteki ı dar ünlüsü düşer. Sıyır + ıl = sıyrıl (sıyrılmak). "İplerden sıyrıldı ve kaçtı." veya "Zor durumdan sıyrılmayı başardı." Bu tür fiillerde, yani fiil kökünün içinde ünlü harfle biten ve sonrasında dar ünlü olan kelimelerde, edilgenlik veya dönüşlülük eki geldiğinde bu ünlü düşmesi sıkça görülür. Bu, fiillerin yapısal olarak daha düzenli ve uyumlu hale gelmesini sağlar.
- İleri: Bu da bir durum zarfı ama ondan fiil türetirken düşme yaşanır. İleri + le (yapım eki) = ilerle (ilerlemek). Buradaki i harfi düşer. "Türk ordusu cesurca ilerledi."
- Koku: Koku (isim) + la (yapım eki) = kokla (koklamak). Buradaki u harfi düşer. "Çiçeği derin derin kokladı."
- Sızı: Sızı (isim) + la (yapım eki) = sızıla (sızlamak). Buradaki ı harfi düşer. "Yaraları sızlıyordu."
Gördünüz mü, arkadaşlar? Fiillerde de ünlü düşmesi, kelimeleri daha kısa, öz ve akıcı hale getirmek için devreye giriyor. Bu örnekler, Türkçe'nin ne kadar zekice bir dil olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu fiilleri ve türevlerini doğru kullanmak, dilbilgisi puanınız için can suyu niteliğinde!
Başka Kelime Türlerinde Ünlü Düşmesi: Çevre, Nesil ve Daha Fazlası
Arkadaşlar, ünlü düşmesi sadece vücut parçalarıyla ya da fiillerle sınırlı değil. Dilimizde farklı kelime türlerinde de bu ses olayıyla karşılaşırız. Senin verdiğin örneklerden çevre, gönül, oğul ve nesil gibi kelimeler de bu kurala harika örnekler teşkil ediyor. Hadi bu kelimelerin derinliklerine inelim ve ünlü düşmesinin nasıl gerçekleştiğini görelim:
- Çevre: Bu kelime biraz farklı bir ünlü düşmesi örneği. Aslında çevirmek fiilinden türemiş. Çevir (fiil kökü) + e (yapım eki) = çevre (isim). Burada i harfi düşer. Çevirmek (dönmek, etrafını sarmak) anlamından, çevre (etraf, muhit) anlamına geçerken bu düşme meydana gelmiştir. "Yaşadığımız çevre hepimizin sorumluluğundadır." cümlesinde olduğu gibi. Bu, kelime türetilirken meydana gelen bir ünlü düşmesidir ve bu haliyle kullanıma girmiştir. Yani, kelime oluşurken yaşanmış bir düşme, sonradan ek alırken değil.
- Gönül: Ah, gönül! Ne de çok kullanılırız bu kelimeyi. Gö-nül iki heceli ve ikinci hecesinde ü dar ünlüsü var. Buna ünlüyle başlayan bir ek getirdiğimizde düşer. Örneğin, iyelik eki -üm: Gönül + üm = gönlüm. "Benim gönlüm rahat." Ya da yönelme eki -e: Gönül + e = gönle. "Onun gönlüne girmek kolay değildir." diyebiliriz. Bu kelime, duygusal bağlamlarda sıkça kullanıldığı için düşmeyi doğru yapmak, ifadenin samimiyetini artırır.
- Oğul: Yine iki heceli bir kelime: o-ğul. İkinci hecesinde u dar ünlüsü var. Buna iyelik eki -umuz getirelim. Oğul + umuz = oğlumuz. "Bizim oğlumuz çok akıllı." ya da tekil olarak oğul + u = oğlu. "Sultan Süleyman'ın oğlu şehzade Mustafa..." Gördüğünüz gibi, her iki durumda da u harfi düşüyor ve kelime daha akıcı hale geliyor.
- Nesil: Ne-sil de tıpkı gönül gibi ikinci hecesinde dar ünlü (i) barındırıyor. Buna ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde düşer. Yönelme eki -e getirelim: Nesil + e = nesle. "Yeni nesle örnek olmalıyız." veya iyelik eki -i: Nesil + i = nesli. "Bu milletin nesli tükenmez." diyerek kullanırız. Kimse nesile ya da nesili demez, değil mi? Bu da dilimizin doğal akıcılığını sağlayan bir örnektir.
Bunların dışında, benzer yapıda daha birçok kelime var, gençler. Mesela:
- Fikir: Fikir + i = fikri ("Bu fikri kim buldu?")
- İsim: İsim + i = ismi ("Onun ismi neydi?")
- Şehir: Şehir + i = şehri ("İstanbul şehri çok güzel.")
- Devir: Devir + i = devri ("Eski devri kapattık.")
- Emir: Emir + i = emri ("Komutanın emri bekleniyor.")
- Kayıp: Kayıp + ı = kaybı ("Büyük bir kaybı oldu.")
- Keşif: Keşif + i = keşfi ("Yeni bir keşfi müjdelediler.")
- Sabır: Sabır + ı = sabrı ("Onun sabrı taştı.")
- Ömür: Ömür + ü = ömrü ("Uzun bir ömrü oldu.")
- Resim: Resim + i = resmi ("Çok güzel bir resmi çizdi.")
- Hüküm: Hüküm + ü = hükmü ("Kararın hükmü geçerli.")
- Zihin: Zihin + i = zihni ("Zihni çok açık.")
- Metin: Metin + i = metni ("Kitabın metni çok akıcı.")
Gördüğünüz gibi, birçok farklı kelime türünde ünlü düşmesi olayıyla karşılaşıyoruz. Bu örnekleri gözden geçirdikçe, kuralın ne kadar yaygın olduğunu ve Türkçeyi ne kadar zenginleştirdiğini daha iyi anlayacaksınız. Unutmayın, bu sadece bir kural değil, dilimizin bir parçası!
Ünlü Düşmesi Neden Önemli? Sık Yapılan Hatalar ve Kaçınma Yolları
Şimdi gelelim can alıcı noktaya, arkadaşlar: Ünlü düşmesi neden bu kadar önemli? Cevap aslında çok basit: Dilin akıcılığı, doğruluğu ve estetiği için! Bu kuralı doğru uygulamak, hem yazdıklarınızın hem de söylediklerinizin kulağa çok daha doğal ve Türkçe gelmesini sağlar. Düşünsenize, sürekli "burnu", "omuzu" demek varken, "burunu", "omuzu" deseydiniz ne kadar robotik veya yabancı tınlardı, değil mi? İşte bu yüzden, ünlü düşmesi, dilin doğal ritmini ve ses uyumunu korumak adına hayati bir rol oynar. Bu kurala uymamak, bazen telaffuz zorluğuna yol açarken, bazen de doğrudan yazım hatası olarak karşımıza çıkar ve bu da maalesef notlarınızı olumsuz etkileyebilir.
Sık Yapılan Hatalar ve Kaçınma Yolları:
-
Ünlü Düşmesi Gereken Yerde Yapmamak: En yaygın hatalardan biri, ünlü düşmesi olması gereken bir kelimede düşmeyi yapmamaktır. Örneğin, "şehire gitmek" yerine "şehre gitmek" demeliyiz. Ya da "akılım karıştı" yerine "aklım karıştı" demeliyiz. Bu tür hatalar, özellikle okul sınavlarında can sıkıcı puan kayıplarına neden olabilir. Nasıl Kaçınırız: Bol bol örnek ezberlemek yerine, kuralı içselleştirmeye çalışın. Kelimenin aslını (iki heceli ve ikinci hecesinde dar ünlü olup olmadığını) hatırlayın ve ünlüyle başlayan bir ek aldığında o dar ünlünün düşeceğini aklınızdan çıkarmayın. Yüksek sesle tekrar ederek kulağınızı alıştırın.
-
Ünlü Düşmemesi Gereken Yerde Düşme Yapmak: Bu da nadir olsa da görülen bir hatadır. Her iki hecesinde dar ünlü bulunan veya farklı bir yapıya sahip kelimelerde ünlü düşmesi beklenmez. Mesela, kayık kelimesine ek geldiğinde kayığım olur, kayğım olmaz. Veya gelin kelimesine ek geldiğinde gelinim olur, gelnim olmaz. Nasıl Kaçınırız: Tüm iki heceli kelimelerin ünlü düşmesine uğramadığını unutmayın. Kural, ikinci hecede ı, i, u, ü bulunan kelimeler içindir. Eğer kelime tek heceliyse veya ikinci hecesindeki ünlü dar değilse (a, e, o, ö gibi geniş ünlüyse) ünlü düşmesi olmaz.
-
Hızlı Konuşmada Yanlış Düşmeler: Bazen çok hızlı konuşurken veya yazarken, bildiğimiz halde yanlış düşmeler yapabiliyoruz. Nasıl Kaçınırız: Farkında bir şekilde pratik yapın. Cümleleri yavaş yavaş ve doğru telaffuz ederek okuyun. Özellikle zorlandığınız kelimeleri defalarca tekrar edin. Dilinizin alışması en iyi yöntemdir.
-
Arapça-Farsça Kökenli Kelimelerde Karışıklık: Türkçeye geçmiş bazı Arapça ve Farsça kökenli kelimeler de ünlü düşmesine uğrar (fikir, sabır, ömür gibi). Bu kelimelerin kökenini bilmek bazen yardımcı olabilir, ama genelde kural aynı işler. Nasıl Kaçınırız: Bu kelimeleri de tıpkı Türkçe kökenli kelimeler gibi kabul edip kuralı uygulayın. Bol okuma yaparak bu kelimelerin doğru kullanımlarını hafızanıza kazıyın.
Pratik Yapma Yolları:
- Okuyun, Okuyun, Okuyun! Kitaplar, dergiler, haberler... Ne kadar çok okursanız, kelimelerin doğru kullanımlarını o kadar çok görür ve bilinçaltınıza işlersiniz. Gözünüzle gördüğünüz, kulağınızla duyduğunuz her doğru kullanım, beyninizde bir çentik atar.
- Yüksek Sesle Okuyun: Okurken kelimeleri yüksek sesle telaffuz etmek, dilinizin ve kulağınızın doğru seslere alışmasına yardımcı olur. Hatalı bir kullanım kulağınıza hemen batacaktır.
- Yazın: Örnek cümleler kurmaya çalışın. Zorlandığınız kelimelerle ilgili küçük hikayeler yazın. Yazma eylemi, bilgiyi pekiştirmenin en güçlü yollarından biridir.
- Kelimeleri Kökenleriyle Öğrenin: Bir kelimenin asıl halini (örneğin burun değil burun) bilmek, ona ek geldiğinde nasıl değişeceğini tahmin etmenizi kolaylaştırır.
- Sorun: Anlamadığınız, emin olamadığınız yerlerde öğretmenlerinize, arkadaşlarınıza veya ailenize sormaktan çekinmeyin. Bilgi paylaştıkça artar, emin olun!
Unutmayın sevgili arkadaşlar, dilbilgisi bir engel değil, aksine kendinizi daha iyi ifade etmeniz için bir anahtardır. Bu kurallara hakim olmak, sadece sınavlarda değil, hayatınızın her alanında size büyük avantaj sağlayacak. Türkçe'nin bu esnek ve akışkan yapısını çözdüğünüzde, dilin kapıları size ardına kadar açılacak! O zaman şimdi hep birlikte 40'tan fazla örneğe bir göz atalım.
Ünlü Düşmesi Örnekleri Tablosu: Toplam 40+ Kelime
İşte sana özel olarak hazırlanmış, ünlü düşmesi kuralına uyan tam 40'tan fazla kelime örneği! Bunları ezberlemekten ziyade, nasıl oluştuklarına odaklan ve kuralı anlamaya çalış, tamam mı?
- Burun + u -> Burnu (Bebeğin burnu minicikti.)
- Boyun + u -> Boynu (Atın boynu uzun ve zarifti.)
- Omuz + u -> Omzu (Arkadaşının omzu yorgunluktan çökmüştü.)
- Göğüs + ü -> Göğsü (Askerin göğsü madalyalarla doluydu.)
- Karın + ı -> Karnı (Çocuğun karnı acıkmıştı.)
- Akıl + ım -> Aklım (Bu işe aklım ermiyor.)
- Beyin + i -> Beyni (Filmin konusu beynimi çok yordu.)
- Oyun + a -> Oyna (Hadi parkta oyun oynayalım.)
- Sarı + ar -> Sarar (Yapraklar sonbaharda sararıyor.)
- Ayır + ıl -> Ayrıl (Yeni bir iş için şirketinden ayrıldı.)
- Yoğur + ul -> Yoğrul (Hamur iyice yoğrulduktan sonra dinlendirildi.)
- Sıyır + ıl -> Sıyrıl (Zor durumdan sıyrılmayı başardı.)
- Çevir + e -> Çevre (Temiz bir çevrede yaşamak hepimizin hakkı.)
- Gönül + üm -> Gönlüm (Onun gönlü zengin bir insandı.)
- Oğul + u -> Oğlu (Komşunun oğlu üniversiteyi kazandı.)
- Nesil + i -> Nesli (Bu kuş türünün nesli tehlikede.)
- Fikir + i -> Fikri (Yeni fikri herkes tarafından beğenildi.)
- İsim + i -> İsmi (Bu şehrin ismi nereden geliyor?)
- Şehir + i -> Şehri (Ankara şehri kışları soğuk olur.)
- Devir + i -> Devri (Teknoloji devri artık başlamıştı.)
- Emir + i -> Emri (Komutanın emriyle harekete geçtiler.)
- Kayıp + ı -> Kaybı (Takımın kaybı büyük oldu.)
- Keşif + i -> Keşfi (Yeni bir gezegenin keşfi bilim dünyasını heyecanlandırdı.)
- Sabır + ı -> Sabrı (Onun sabrı artık kalmamıştı.)
- Ömür + ü -> Ömrü (Kısa ömrünü dolu dolu yaşadı.)
- Resim + i -> Resmi (Duvara çok güzel bir resim astı.)
- Hüküm + ü -> Hükmü (Mahkemenin hükmü kesindi.)
- Zihin + i -> Zihni (Kitap okumak zihni açar.)
- Metin + i -> Metni (Yazının metni oldukça uzundu.)
- Ağız + ı -> Ağzı (Bebeğin ağzı köpürdü.)
- Geniz + i -> Genzi (Soğuk algınlığından genzi tıkalıydı.)
- Koyun + u -> Koynu (Çocuk annesinin koynuna girdi.)
- Büküm + ü -> Bükmü (Demirin bükümü zor oldu.)
- Çekim + i -> Çekimi (Filmin çekimi birkaç ay sürdü.)
- Koku + u -> Koku (çiçeği kokladı.) Bu örnekte genellikle kokla fiiline dönüşerek düşme olur. Yani koku + la -> kokla.
- İleri + le -> İlerle (Askerler ileriye doğru ilerledi.)
- Geri + le -> Gerile (Ekonomik durum geriledi.)
- Uyku + u -> Uyku (Uykum geldi.) Bu kelime ünlü düşmesine uğramaz, ama uyu fiilinde uyu + mak -> uyumak şeklinde u düşmez. Ancak uyukla (uyukla + mak) fiilinde u düşüyor. Uyukla (uyku + la) -> uyukla. Çok ilginç değil mi?
- Biçim + i -> Biçimi (Elmanın biçimi bozuktu.)
- Değiş + ik + il -> Değişiklik (Bu kelime karmaşık. Aslında değiş fiilinden değişik sıfatı, ondan da değişiklik ismi türemiş. Ancak direkt ünlü düşmesi örneği değildir. Aslında değişmek fiil kökünde bir düşme olmaz. Bu örneği listeden çıkarmalıyız.)
Hadi bunun yerine daha net bir tane ekleyelim: 40. Tavır + ı -> Tavrı (Onun tavrı beni şaşırttı.) 41. Sabit + e -> Sabit (Bu kelime ünlü düşmesine uğramaz, ikinci hecede dar ünlü yok. Bu da iyi bir uyarıcı örnek.)
Ekstra ve daha önce bahsedilmeyen örnekler: 42. Seyir + i -> Seyri (Olayların seyri değişti.) 43. Çevrim + i -> Çevrimi (Romanın çevrimi tamamlandı.) 44. Devrim + i -> Devrimi (Fransız Devrimi tarihe damga vurdu.) 45. Cümle + i -> Cümle (Bu kelime de ünlü düşmesine uğramaz. İkinci hecede dar ünlü yok. Yine iyi bir hatırlatıcı.)
Evet, sevgili gençler, tam 40'tan fazla örneği senin için sıraladım. Umarım bu listeyi ve yukarıdaki açıklamaları dikkatlice okuyup anlarsın. Bu sayede, hem ödevini layıkıyla yapmış olursun hem de Türkçe dil bilgisi bilgin tavan yapar!
Umarım bu kapsamlı rehber, ünlü düşmesi konusunu tamamen anlamana yardımcı olmuştur. Unutma, pratik yapmak bu işin anahtarıdır. Bol bol oku, yaz ve konuş. O zaman görüşmek üzere, kendine iyi bak! " }